13 Aralık 2011 Salı

Duyguların dili vardır...

Aynı dili konuşmuyorsa ruhlarımız,anlamak için birbirimizi başka bir  lisana gerek yok. Demek ki birbirimize yabancı dillerimiz.İnsan her zaman tepkisini kendi dilinde en iyi şekilde ifade edebilir,sen öğrettin bunu bana...Kızgınlığını,sevgisini,üzüntüsünü kendi dilinde...Yitirdim yollarında kendimi ifade edebilme yetimi...Anlatamadım sana o büyükkkk görünen bu küçücük derdimi...Hani bir yabancıya anlaması için bağıra bağıra ama Türkçe birşeyler anlatırsın ya, bende öyle bağırıyorum sana...Hangi dilse konuştuğun, sözcüklerimi anlaman için, hangi düşünceyse barındırdığın,benimkileride bağrına basabilmen için,hangi duygularsa sana dokunan içine işleyen,hangi mutluluksa senin yüzünü güldürebilen,ben hepsi ve herşey olmaya hazırım...Dilsiz,duygusuz ve kimliksiz....Yeni bir anlam yüklüyorum bu değişime,yont şekil ver adate bir heykaltraş gibi...Tek arzum sende müptela olasın o heykeltraşın kendi yaptığı heykeline müptela olduğu gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder